“Zayıflamak İstiyorum” Diyenlere Beslenme Önerileri

Yazar

-

Mucizevi diyetler, zayıflama ilacı ya da zayıflama kemeri düşüncelerini bir kenara bırakın. Hazırsanız kilo sorununuza çözüm üretiyoruz ve zayıflamak için ne yapmalı sorusunu cevaplıyoruz. Beslenme hakkında bilmeniz gereken her şeyi aşağıda listeliyoruz.

Kilo vermek gözünüzde, kafanızda büyüttüğünüz kadar zor değil. Bazı kişiler için bu durum oldukça hızlı olsa da bazılarında zayıflama daha uzun süre isteyebiliyor. Bu metabolizmaya bağlı olan durum şevkinizi asla kırmamalı.

Zayıflamak için yapmanız gereken temel hareket nasıl kilo alıp nasıl kilo verdiğinizi öğrendikten sonra buna uygun bir diyet sistemi oluşturmak. Beslenmeyi bir kere kontrole aldıktan sonra zayıflamamanız için hiçbir sebep yok. (Burada tiroid ve diyabet gibi hastalıklara sahip kişilerin zayıflamak için mutlaka bir doktor eşliğinde hareket etmeleri gerektiğini belirtelim)

Zayıflama yöntemleri kısmına geçmeden önce beslenmeyi ve kilo kontrolünü anlatalım.

Beslenme

Zayıflamak istiyorum diyorsanız beslenmenizi mutlaka kontrol altına almış olmanız gerekiyor. Burada acil bir durum varmış ve kırmızı alarmlar yanıp sönüyormuş gibi düşünmeyin. Esasında beslenme çok basit temellere dayalıdır. Ayrıca kolaydır. Metabolizmanızın nasıl ve neden enerji ürettiğini enerji üretiminin kilo kontrolünüzdeki yerini ve enerji için ihtiyaç duyduğunuz besinleri öğrendikten sonra beslenme aşaması tamamlanmış olacak.

Metabolizmanızın Kilo Üzerindeki Etkisi

Kilo kontrolü için kalorileri kontrol etmeniz gerekir. Kaloriler, besinlerin enerji üretimi sırasındaki ısı miktarlarıdır. Vücudunuz tüm gün boyunca doğal yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirmek için enerjiye ihtiyaç duyar ve devamlı enerji üretimi içindedir. Bu enerjiyi de besinlerden aldığı kalorilerden elde eder. Nefes almanız, karaciğerinizin besinleri süzgeçten geçirmesi, sindirim sisteminizin çalışması, siz yürürken kaslarınızın oynaması bunların her biri ve daha fazlası için belirli bir enerji açığa çıkarılır.

Tüm bu yaşamsal faaliyetlerin işleyişine bazal metabolizma diyoruz. Metabolizmanız gün içerisinde yediğiniz yiyeceklerden kaslarınıza ve tüm dokularınıza giden enerjiyi sağlar.

Eğer aldığınız kaloriler yakıp harcadığınız kalorilerden fazla ise doğal olarak kilo almaya başlarsınız. Eğer yaktığınız kaloriler tükettiklerinizden fazla ise kilo vermeye başlarsınız.

Sistem kadın erkek her yaşta herkes için geçerlidir. Ancak yaşlılıkta metabolizmanız yavaşlamaya ve hücreleriniz ölmeye başladığında bu süreç uzayabilir. Bir de özel hastalık durumlarında doktor kontrolü ile kilo problemlerinizi görüşmeniz gerekir. Bunun dışında herkes metabolizma tarafından aynı kalori yakım işlemine tabiidir.

Zayıflamak İçin Öneriler

Aşağıda sizlerle tüm bu kilo, kalori meselelerinde size yardımcı olacak, metabolizmanızın hızına katkı sağlayacak önerileri paylaşıyoruz:

1. Kahvaltıyı Es Geçmeyin

Sabahları protein ağırlıklı yapılmış bir kahvaltı acıkma sürenizi ileriye atacaktır. Bu sayede hem sabah güne gerekli besinleri alarak başlamış olacaksınız bu da sizi dinç kılacak hem de daha geç acıkacaksınız ve abur cubur yeme isteğiniz azalacak. Ayrıca sabah kahvaltısı öğle yemeğinizi de öteleyeceği için akşam daha hafif bir öğün ile ya da hiç öğün tüketmeden günü daha az kalorili tamamlayabileceksiniz.

2. Düzenli Yemek Yiyin

Öğünlerinizin düzeni, acıkma düzeninizi de şekillendirir. Daha kontrollü tabaklar ve öğün sayıları oluşturmaya çalışın. Tabaklarınızı daha küçük seçin.

3. Bol Bol Yeşil Sebze ve Biraz Meyve

Meyve ve sebzeler muhteşem besinlerdir çünkü sağlıklı karbonhidrat ve mikro besinler olan vitamin ve mineraller açısından zengindirler. Ayrıca yeşil sebzeler ve bazı meyveler lif oranları bakımından önemlidirler. Lif, sindirim sisteminizi düzenlemeye yardımcı olur ve tokluk sürenizi uzatır. Lif tüketiminizi arttırmak için ayrıca tam tahılları ve esmer pirinci de beslenmenize ekleyin.

4. Bol Bol Su İçin

Su vücudunuzun en çok ihtiyaç duyduğu bileşiktir. Tüm yaşamsal faaliyetlerinizin korunması ve işlevlerine devam edebilmesi için vücudunuzun suya ihtiyacı vardır. Daha iyi bir sindirim sistemi için bol bol su için.

5. Etiketleri Okuyun

Aldığınız yiyeceklerin besin değerlerini, içindekiler kısmını üşenmeden okumalısınız. Bu sayede hangi besinleri fazla tükettiğinizi ve hangilerini az tükettiğinizi fark edebilir, alışveriş listenizden çıkarmanız gereken ürünleri tespit edebilirsiniz.

6. Sevdiğiniz Yiyeceklere Sansür Uygulamayın

Herhangi sevdiğiniz bir yiyeceği tamamen diyetinizden çıkarmak kabul edin gerçekçi olmayacaktır. Eninde sonunda canınız bu yiyeceği çektiğinde bir anda kendinizi tüm programınızı bosmuş olarak bulabilirsiniz. Bunun yerine dengeleme yolunu seçin. Bir gün karbonhidrattan zengin pizza yediyseniz diğer gün etten ve yeşil sebzeden zengin güzel bir tabak hazırlayın kendinize. Aynı şey tatlılar için de geçerlidir arasıra kaçamak yapmak sizi kilo verme hedeflerinizden alıkoymaz. Ancak mutlaka miktarlarını kontrol edin.

7. Abur Cubura Veda

Tatlı yiyebilirsiniz, meyveli içecekler de içebilirsiniz ancak işlenmiş abur cubur gıdalara ve gazlı içeceklere elveda demenizin vakti bizce geldi. Bunların yerine taze tiramisu, ev yapımı muhallebi ya da meyveli milk shakeler ve smoothieleri seçin.

8. Alkolü Kesin

Bir bardak şarap bir parça çikolata kadar kalori içermektedir. Bira kalorisi en yüksek içkilerden biridir. Bunların suçunu karbonhidratlara atıyor olsak da alkol bazen siz fark etmeden devasa miktarlarda kalori almanıza sebep olabilir.

Reklam

Hafta Hafta Gebelik: 24 Haftalık Gebelik

Yazar

Elif Akagün

-

0

24 haftalık hamilelik dönemindeyseniz “hamileliğin balayı” kabul edilen 2. trimesterin sonlarına yaklaştınız demektir. Bu harika dönemin tadını çıkarırken sizin ve bebeğinizin yaşayacağı değişimleri merak ediyorsanız, sizler için harika bir kaynak hazırladık.

24 haftalık gebelik, artık bebeğinizin bir mısır başağı boyutunda olduğu; sizin de en hareketli ve enerjik günlerinizde olduğunuz bir dönemdir. Çoğu anne adayı bu dönemde bebeklerinin oldukça yoğun bir şekilde hareket ettiklerinden bahsederler. 24 haftalık bebek aslında doğumda nasıl bir bebekle karşılaşacağınızın minyon bir kopyası gibidir. 24 haftalık bebek görüntüsü, ultrasonda bebeğinizi çok daha net hatları ile görebilmenizi sağlar. Bu dönemde iyice şekillenen bebeğiniz artık hızlı bir şekilde kilo alma dönemine girmiştir. Siz de bu aydan itibaren daha çok kilo alabilirsiniz.

24 Haftalık Gebelik Kaç Aylık Oluyor?

24. hafta, 6. ayın başlangıç haftasıdır. 24 haftalık gebe bir kadın, hamileliğin 2. trimesteri olan annenin enerjisinin oldukça yüksek olduğu bir dönemi yaşamaktadır. Ağrılar, sancılar, bulantılar ve uyku hali bu dönemde daha az görülmektedir. Ayrıca kadınların cinsel isteklerinin de bu dönemde daha çok olduğu görülür. Bu sebeple 2. trimester hamileliğin balayı dönemi olarak anılır.

2. trimester ile birlikte doğum iyice yaklaşmış olur. Bu da anne adayının daha çok kilo almasına ve daha yorgun hissetmesine yol açar.

24 Haftalık Bebek Kilosu ve Boyu Ne Kadardır?

Bebek anne karnında 24. Haftalık dönemde 540 ila 675 gram arasındadır. Bu haftadan itibaren her hafta ortalama 180 gram kazanmaya başlar. 24 haftalık bebeğin boyu ise yaklaşık 21 santimdir.

24 Haftalık Bebek Gelişimi

Hamilelikte 25. haftada yaşayacağınız değişimleri ve bebek gelişimini öğrenmek için “Hafta Hafta Gebelik: 25 Haftalık Gebelik“ içeriğimizi buradan okuyabilirsiniz.

Bebeğiniz bu dönemde normalden olduğundan daha kuvvetli yumruklar ve tekmeler atmaya başlayacaktır. Bunun en büyük sebebi artık el, ayak, kol ve bacaklarının oturmuş ve kuvvetlenmiş olmasıdır. Tahmin edebileceğiniz gibi bebeğiniz bu hafta itibariyle hızla kilo alırken bu tekme ve yumrukların şiddeti de artacaktır.

Bu dönemde bebeğinizin cildi hâlâ şeffaf ve inceciktir. Zamanla kalınlaşacak ve matlaşacaktır ancak 24 haftalık bir bebeğin cildinin altından kılcal damarların verdiği hafif pembemsiliği görebilirsiniz. Bununla birlikte artık organlar ve iç kulak da tamamlanmıştır. Hatta bebeğinizin iris kısmında renk oturmuş olmasa da (ki bebeğin göz rengi doğumdan sonra tam anlamıyla belli olacaktır) gözlerin gelişimi de bu dönemde tamamlanır. 24 haftalık bir bebek fetüs dönemini bitirmiş mini bir insandır.

Bebekler bu dönemde annelerinin ruh halinden de etkilenmeye başlarlar. Hormonal değişimlerin bebeğinizde hareketliliği tetiklediğini ya da durgunluk yarattığını gözlemleyebilirsiniz.

Bebeğin idrar kesesinin ve göbek deliğinin üstüne çıkması ile vücudunuzu daha çok baskı yapması da başlamış olur. Bu da daha çok tuvalete çıkmanıza ve bebeğiniz sizi tekmeledikçe daha çok canınızı yakmasına sebep olur.

Bebek tüyleri yani lanugo tüylere ek olarak kaş kirpik ve saçlar daha çok belirginleşecektir ancak şimdilik pigmentlere sahip olmadıkları için bebeğinizin tüyleri beyazdır.

24 Haftalık Gebelik Döneminde Annedeki Değişimler

Anne için 24 haftalık gebelik kilosu 6-7.3 kilogram kadardır. Bu kilo aralığında değilseniz doktorunuza danışabilirsiniz. Ancak korkmanız gerekmiyor, ortalama sayılar her zaman her kadın için geçerli olmayabilir.

24. hafta ile birlikte erken doğum gerçekleşebiliyor bu sebeple sancılarınızı dikkatli takip etmeniz gerekiyor. Normalde olmayan rahim bölgesinde kramlar, adet benzeri sancılar, belinizde ağrı ve leğen kemiğinizde baskı yoğun ise bu durumu mutlaka doktorunuz ile görüşmelisiniz.

Annenin göğüsleri bebeğin doğumu yaklaştıkça süt biriktirmeye ve gelişmeye devam eder. Bu dönemde göğsünüzde ağız sütü denilen sulu ve sarımtırak bir sıvı akıntısı gerçekleşebilir. Ağız sütü, enfeksiyonlardan bebeğinizi koruyacak birçok antikoru içerir.

Bebeğin gelişimi ve kilo alım devam ettikçe annenin cildinde de gerilmeler ve çatlamalar başlar. Bunun yanında linea nigra denilen göbek deliği hizasında dikey bir çizgi oluşur. Bu çizgi doğumdan bir süre sonra kendi kendine geçecektir.

Reklam

Kadınlar İçin İdeal Kilo Nasıl Hesaplanır?

Yazar

Elif Akagün

-

1

Manken olmak için boy ve kilo ölçüleri arayışını sonlandırıp ideal kadın kilosu ve vücut kitle indeksi konularına odaklanmaya hazır mısınız?

Sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme konularında farkındalığın artması ile birçok kişi; kilonun gerçekte ne olduğu, yiyeceklerden gelen fazla kalorilerin nasıl kilo aldırdığı ve aynı zamanda yetersiz beslenmenin neden kilo verdirdiği konularında bilgi sahibi oldu.

İdeal kadın kilosu, yüzyıllardır farklı beden ölçüleri ile birlikte farklı farklı yorumlanmış olsa da sağlıklı yaşam bize vücut kitle indeksine bağlı gerçek ideal kilonun ne olduğunu gösteriyor. Esasında vücut kitle indeksi tek başına sağlıklı olduğunuzu yüzde yüz tesciller diyemeyiz ancak kilo durumunuz ve orantınız hakkında iyi bir veridir.

İdeal Kadın Boyu ve Kilosu

Eğer basmakalıp öğretilmiş ideal ölçülere inanıyorsanız öncelikle bunları yıkmalısınız. Vücudunuz için insanların yaptığı yorumlardan daha önce gelen şey sağlığınız ve bilimsel ölçülerdir. Herkes ideal kadın boyu veya ideal kadın kilosu hakkında ölçüleri ileri sunuyor olabilir. Önemli olan aşağıda sizinle paylaştığımız tabloda boy kilo oranınızın hangi aralığa denk düştüğüdür. Bu sayede aşırı zayıftan aşırı kiloluya kadar hangi sınıfa dahil olduğunuzu görebilirsiniz.

Kadın boy kilo endeksi hesaplanırken yapılması gereken işlem, kilogram cinsinden kilonuzun metre cinsinden boyunuzun karesine bölünmesidir. Çıkan sonuç tabloda hangi aralığa denk geliyorsa o kilo grubuna dahilsiniz demektir. Bu sayıya biz vücut kitle indeksi diyoruz.

1.65 boy kadın kaç kilo olmalı sorusu üzerinden hemen size bir örnek verelim. Kağıt kalem aldıysanız başlıyoruz. Diyelim ki 50 kilosunuz. Boyunuz da 1.65 metre ya da 165 santimetre. Burada vücut kitle indeksinizi bulmak için kilonuzu 1.65’in karesine bölmeniz gerekiyor yani işlem şu olacak: 50/(1.67)²

Aslında bu durum erkekler için de aynı şekilde işlemektedir. Yani erkek kilo ve boy hesaplaması da aynı formül ile yapılır.

Hangi Aralıktasınız?

Tabloda çıkan sonucun aralığını bulduğunuzda hangi kilo grubuna dahil olduğunuzu görürsünüz. Normal kilo bölümündeyseniz sizi tebrik ederiz! Sonuç sizi üzdüyse de dert etmeye gerek yok. Artık hangi aralıkta ideal kiloda olacağınızı biliyorsunuz. Biraz egzersiz biraz beslenme ile ideal kilonuza kavuşabilirsiniz.

Hızlıca Zayıflamak İçin Şok Diyet Yapmak Sağlıklı mı?

Reklam

Erkekler İçin İdeal Kilo Nasıl Hesaplanır?

Yazar

Elif Akagün

-

0

1.85 boyunuz var ve 90 kilonun sizin için ideal olduğunu mu söylüyorlar? Ya da 1.75 boya sahipsiniz ve 70 kilonun sizin için fazla olduğunu mu düşünüyorsunuz? İdeal kilo meselesini masaya yatırıyoruz.

Vücut Kitle İndeksi Nedir?

Vücut kitle indeksi sizin hangi kilo durumu aralığında olduğunuzu belirleyen formüldür. Zayıf mısınız, normal kiloda mısınız, biraz kilolu musunuz yoksa obez sınıfına mı dahil oluyorsunuz? Vücut kitle indeksi size tam olarak bu aralığı verir. Bu sayede siz, ideal kilo aralığınızı keşfetmiş olursunuz. Ancak özel durumlar ve hastalıklarda kendi ideal kilonuzu doktor eşliğinde bulabilirsiniz. Çünkü her ne kadar araştırmalar VKİ ölçümlerinin önceki boy ve kilo çizelgelerine göre kilo sorunu olan birinin daha iyi tanınmasını sağladığını öne sürse de, VKİ hala birçok doktor veya hasta tarafından tutarsızca kullanılmaktadır (1).

Çalışmalar, vücut kompozisyonu konusunda etnik farklılıkların da önemli olduğunu göstermektedir. Örneğin, Asya veya Afrika kökenli insanlar, İspanyol veya Amerikan kökenli kişilerden genetik olarak daha küçük iskelet yapısına sahip olabilirler (2). Ayrıca internette erkek ideal kilo diye arama yaptığınızda karşınıza birçok boya denk gelen farklı kilolar çıkıyor olabilir ya da etrafınızda sizin hafif toplu yanaklarınızın çok sağlıklı olduğunu düşünenler de bulunabilir. Oysa genel geçer ve doğru kabul gören veri vücut kitle indeksinizdir.

Vücut Kitle İndeksi Nasıl Hesaplanır?

Önce elinizdeki erkek boy kilo tablosu verilerini bir kenara bırakın.

Basit bir formül vereceğiz. Kilonuzu boyunuzun karesine böldüğünüz zaman çıkan sayı vücut kitle indeksinizi verir. Siz bu sayıyı aşağıdaki tablo ile karşılaştırarak hangi kilo aralığında olduğunuzu belirleyebilirsiniz. Ayrıca bu sayı size ideal kilonuzda olup olmadığınızı gösterecektir.

Bir örnek verelim, 1.9 m boyunuz var ve kilonuz da 100 kg olsun. Kilonuzu boyunuzun karesine bölelim: 100/(1.9)²çıkan sonuç 27.7’dir. Kilolu aralığına baktığımızda değerlerin 25-30 arasında bulunduğunu görürüz. Bu durumda siz kilolu aralığına dahil olursunuz.

Yani aslında durum erkek boy kilo oranı değil erkek kilonun boyun karesine oranıdır. Bu oran sayesinde ideal kilonuzu belirleyebilirsiniz.

Peki Vücut Kitle İndeksi ve İdeal Kilo Sağlığınız İle İlgili Ne Söylüyor?

Esasında genel sağlığınız sadece vücut kitle indeksiniz ile ölçebileceğiniz bir durum değildir. Yağ ve kas oranınız, kemik yoğunluğunuz vücut kitle indeksi ile ölçülmez. Aynı şekilde standart bir check up işlemleri sırasında yaptıracağınız tahlil ve taramalar da bu hesaplama ile görülemez. Eğer genel sağlığınız için hakkında bulunduğunuz kilo aralığının yeterli bir veri olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz demektir.

Reklam

Tracy Anderson’un 23 Yıllık İnanılmaz Kilo Verme Serüveni

Yazar

Ögeday Çay

-

0

Ünlü eğitmen Tracy Anderson, Instagram’da kendi yönteminin ne kadar iyi çalıştığını kanıtlamak için öncesi ve sonrası fotoğraflarını paylaştı.

Tracy Anderson’a ait bolca reklam panosu mevcuttur. Shakira, J.Lo, Posh, Gwyneth Paltrow ve daha birçok fit ünlü ile çalışmıştır. Fakat Anderson’un kendisi de instagram paylaşımındaki son dönüşüm fotoğrafının altında da değindiği kendine ait eğitim yönteminin bir ürünüdür. Anderson koyduğu bu fotoğrafta, 20 ve 43 yaşları arasında nasıl dönüştüğünü göstererek kendi öncesi ve sonrasını sevenleriyle paylaştı.

Anderson, paylaştığı fotoğrafının altına “Metodumun stratejisine çok derinden odaklanmamın sebeplerinden biri, sıkı çalışmanın benin için başarıya giden en önemli yol olmasıdır”, “Siz “tamily” önderlerinin ne kadar cesur ve açık olduklarına çok sevindim” yazmıştır.

View this post on Instagram

It’s only day 1 of #tamilyfriend and I already feel so much love being spread! The workout trackers you have received in your inboxes will help keep you on track this month, and throughout the fun journey ahead. Results and healthy transformations of the body and mind are what my @tracyandersononlinestudio delivers. Everyone's before and after is unique and I believe the most empowering gifts can't even be seen by the naked eye. So #tamily let’s proudly share some of our before and afters (I’ll start!). One of the reasons I have focused so deeply on the strategy of my method is because of the way that hard work has paid off for me personally. I am overjoyed by how brave and open you #tamily leaders are. Sharing your personal journeys helps people every day. As we jump start this month please post what your before and after means to you. And hashtag #tamilyfriend so I can look through all of these and share some of your messages, and for your #tamnewbie to see! I know they’ll be just as inspired by you all as I am every week ?

A post shared by Tracy Anderson (@tracyandersonmethod) on Aug 1, 2018 at 2:49pm PDT

18 kilo aldıktan sonra, Anderson’un profesyonel dansçı olma hayalleri adeta suya düşmüştü. Bu durum neticesinde verdiği karar ile daha yağsız olmayı denemek için kendi programını geliştirdi. Şimdilerde ise, A kalifiye müşterilere, dünyanın dört bir yanındaki stüdyolara ve bir aktif giyim koleksiyonuna sahip. Anderson’un antrenman tarzı, normalde hiç çalışmadığınız küçük kasları çalıştırmak şeklindedir ve kendi metodunda insanları 1.5 kg üzerindeki herhangi bir ağırlıktan kaçınmaya davet eder (anlaşılan herkesle iyi geçinemedi).

View this post on Instagram

A little @dierksbentley I Hold On this morning into @pharrell Freedom for you all to move through the holiday week with in the regular online studio streaming. A lot to think about this 4th, hope you're all holding lots of love for the world in your hearts! ♥️ @shamandurek that country jam was a love letter for you! You will all get it when I post a clip from our July steaming interview later today!

A post shared by Tracy Anderson (@tracyandersonmethod) on Jul 1, 2018 at 8:46am PDT

Paylaştığı öncesi ve sonrası paylaşımınnda ünlü eğitmen Anderson, kendisine ait olan Tracy Anderson metodu takipçilerine “Tamily” ordusu olarak seslenerek, onlara internet sitesinde yer alan bu metodu uygulayarak kendi dönüşüm fotoğraflarını paylaşmaları çağrısında bulundu.

Paylaşımındaki cümlelerine “Kişisel yolculuklarınızı paylaşmak, insanlara her gün yardımcı olur” şeklinde devam etti.

Gerçekleştirilen öncesi ve sonrası hali, yeni keşfedilen vücut kabülü, kas kazancı veya antrenmana ve beslenmeye daha dengeli yaklaşım şeklinde kilo kaybetmekten çok daha fazlası anlamına gelebilir. Anderson’un davasında ise bu, bir fitness imparatorluğu yaratmak için yapılan yolculuk anlamına gelmekteydi.

Kaynak: Shape

Kolay ve Hızlı Bir Şekilde Kas Yapan Egzersizler

Reklam

Karnitin (Yağ Yakıcı) Nasıl Kullanılır?

Yazar

Alper Tufan

-

0

Her supplementte olduğu gibi, L-Carnitine almak için de doğru zaman ve yanlış zaman durumu vardır. Supplementlerinizi önceden yüklüyorsanız ve yağ yakımı adına en fazla faydayı elde etmek için çok fazla hazırlık işi yapıyorsanız, bunu muhtemelen seveceksiniz. L-karnitin’in kullanım temeline bakıldığında spor salonuna giden herkes bu supplementi kullanabilir ve düzenli kullanımında harika sonuçlar elde edebilirsiniz.

Karnitin Ne İşe Yarar?

L-karnitin, yağların, özellikle uzun zincirli yağ asitlerinin, hücrelerin mitokondrilerine taşınmasına yardımcı olur. Bir kez orada, okside olabilir, adenosin trifosfat veya ATP üretmek için yakıt olarak kullanılır. L-karnitin hem egzersiz yaparken hem de dinlendiğinizde bu hücresel çalışmayı yapmaktadır, ancak araştırmalar yoğun egzersizler sırasında özellikle etkili olduğunu doğrulamaktadır.

En iyi karnitini nasıl seçmeniz gerektiği hakkında fikir sahibi olmak için “En İyi Yağ Yakıcı Karnitin Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler” yazısını mutlaka okuyun!

Vücutta yeterli L-karnitin olmadan, çoğu diyet yağları mitokondriye erişemez ve dolayısıyla yakıt amaçlı kullanılamazlar. L-karnitinin bu özelliğinden dolayı yağ yakıcı ürünler arasında yer alması muhtemeldir. Karnitin eksikliği olan kişiler için ise, bu ciddi bir tıbbi durumdur. Kas güçsüzlüğüne, bodur büyümeye, karaciğer büyümesine ve diğer birtakım sorunlara yol açabilir. Bu, L-karnitinin “şartlı olarak gerekli” bir besin olarak kabul edilmesinin bir nedenidir: Vücudunuz bu amino asidi üretir, ancak yeterince üretmezse, bu durumda sağlığınız ciddi şekilde etkilenebilir.

İskoçya’da yapılan bir çalışma, yağ taşıma işine ek olarak, L-karnitinin kas hücrelerindeki insülin eylemlerini de artırdığı sonucuna varmıştır. Bunun anlamı, L-karnitinin, glikojen doygunluğuna yardım ederken, karbonhidratlı bir yemekten sonra bile, kan glukoz düzeylerini düşük tutmaya yardımcı olabileceğidir. Bu durum, L-karnitini egzersiz sonrası yemekle alınması gerektiğinin savunulmasının bir sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Karnitin Nasıl Kullanılmalı?

Çalışmalar, L-karnitin-karbonhidrat kombinasyonunun ergojenik etkilere sahip olduğunu ve çalışma çıktısını % 11 oranında artırabildiğini göstermiştir. Bu yüzden L-karnitin takviyesini makul miktarda hızlı etkili karbonhidrat ile almalısınız. (örneğin, 60 g dekstroz veya maltodekstrin ile birlikte).

L-karnitinin tüketimden yaklaşık 30-45 dakika sonra etkili olabileceğini gösteren bazı kanıtlar olsa da, “egzersiz öncesi veya sonrası” ikilemi, “L-karnitin” takviyesi göz önünde tutulduğunda en önemli faktör olarak görünmemektedir. Aksine, karnitini birkaç hafta boyunca günlük belli dozlarda alın ve bunun sonucunda bazı katı sonuçları görebilmeniz mümkün olacaktır.

Olağan L-karnitin kullanım dozu günde 500–2,000 mg olarak belirtilmiştir, ancak yapılan çeşitli çalışmalar sonucu her bir L-karnitin formu için farklı dozlar önerildiği belirtilmiştir. Belirtilen bu günlük dozu piyasada, likit karnitin, l karnitin shot ve karnitin kapsül şeklinde satılmakta olan çeşitli L-karnitin ürünleriyle karşılayabilirsiniz.

Asetil L Karnitin: Günde 600–2,500 mg.
L Karnitin Tartrat: Günde 1,000–4,000 mg.
Propionil-L-Karnitin*: Günde 400-1.000 mg.

* Propionil-L-karnitin diğer L-karnitin varyasyonlarına benzer yararlar sağlar ve serbest radikallere karşı koruma ve enerji üretimine yardımcı olma yeteneği ile bilinir.

Reklam

Hızlı Bir Şekilde Zayıflamanızı Sağlayacak Yağ Yakıcı Çay

Yazar

Elif Akagün

-

0

Hem diyet yapanları hem de lezzetli çayları sevenleri ilgilendiren mükemmel bir konumuz var: zayıflama çayı! Kolay ve sağlıklı bir şekilde zayıflamak için daha doğal ve bitkisel çözümler arıyorsanız bugün sizinle paylaşacağımız çaylar gerçekten harika birer seçim olacak.

Dünyanın hemen her yerinde çay kültürünü görebilirsiniz. Kahve kadar sevilen, uğruna bardaklar üretilen bu aromatik bitkilerin çoğu genellikle Camellia Sinensis ailesinden gelir. Tipik bir Asya çayı olan bu bitki yüzyıllardır birçok kişinin elini ısıtır, damağına tat verir.

Yakın zaman içerisinde çeşitli çay türleri üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar, çayın mucizevi yanlarını ve genel sağlığınıza faydalarını da ortaya koymaya başlamıştır. Çay, hücrelerinizi hasara uğramaktan alıkoyabilir, antioksidan etkiler oluşturabilir, ödem atabilir ve bazı çay türleri göbek eritme ve kilo verme konusunda size yardımcı olabilir.

Yağ Yakıcı Çay Listesi

Aşağıda sizinle hem lezzetli hem yağ yakan hem ödem attıran çay çeşitlerini paylaşacağız.

1. Yeşil Çay

Metabolizmayı hızlandırıcı yağ yakıcı bitkisel çay denildiğinde akla ilk gelen çay belki de yeşil çaydır. Dünyanın her yerinde tanınan ve bilinen bu çay türü, sağlığa pozitif etkileri ile öne çıkar.

2008’de yapılan bir çalışmada 60 obez kişiden bir grubuna 12 hafta boyunca yeşil çay içirilirken diğer grup placebo etkisi incelenmek için başka bir çay içiriliyor. Çalışmanın sonunda yeşil çay içen grubun 3.3 kilo daha fazla kilo verdikleri gözlemleniyor. (1)

Yeşil çay, yüksek oranda kateşin içermektedir. Kateşin doğal bir antioksidandır. Metabolizma ve yağ yakımını hızlandırır.

2. Oolong Çayı

Bu popüler çay geleneksel Çin kültürüne aittir. Renk ve yapı olarak yeşil çay ile siyah çay arasında konumlanır. Meyvemsi ve kendine has aroması ile oldukça egzotiktir. Oolong çayının da tıpkı yeşil çayda olduğu gibi metabolizma hızını arttırdığı gözlemlenmiştir.

Bir çalışmada 6 hafta boyunca 102 obezite problemine sahip kişi her gün oolong çayı içmiştir. Araştırmacılar obez kişilerin yağ yakımının hızlandıklarını görmüştür. (2)

3. Zencefil Çayı

Zencefilin içimi çok kolay olmadığını kabul ediyoruz. Ancak şifasını ve mükemmel iyileştirici özelliğini kabul etmemek olmaz bu sebeple de çocukluğumuzdan beri her hastalık döneminde zencefil çayı annelerimiz tarafından bize içirilmiştir.

Konu ödem atmak ve zayıflamak olduğunda da zencefilden destek alabilirsiniz. Araştırmalar zencefilin antiinflamatuar özelliklerini kanıtlamışlardır. Zencefilin bu etkilerini arttırmak ve tadını yumuşatmak için limon ve bal ile karıştırabilirsiniz. Ya da uyumlu bitki çaylarını keşfederek bu çaylara zencefil ekleyebilirsiniz. Seçim sizin.

4. Siyah Çay

Özellikle Asya kıtasının tümünde ve İngiltere’de kendine sağlam bir hayran kitlesi kazanan evlerimizin olmazsa olmazı siyah çaya bakalım.

3 ay boyunca günde 3 fincan siyah çay içen 111 kişi üzerinde bir araştırma yapılmış. Kafeinli içecek tüketenlere oranla siyah çay tüketenlerin bu süre içerisinde bel ölçülerini daha fazla küçülttükleri görülmüş. Yağ yakıcı çay listenize siyah çayı da katabilirsiniz! (3)

5. Bitki Çayı

Bitki çayı çeşitli çay yapraklarının, bitkilerin, meyvelerin ve baharatların bir araya gelmesi ile oluşur. Güzel ve damak tadınıza uyacak aromalar üretebilmek için bitki çayı üzerinde deneysel takılabilirsiniz de. Biz bu yüzden bitki çaylarını oldukça seviyoruz.

Popüler bitki çayları arasında rooibos çayı, zencefil çayı, hibiskus çayı ve kuşburnu çayı bulunmaktadır. Hayvanlar üzerinde yapılmış bir deneyde obez farelerin bitki çayı ile normal hormon seviyelerine ulaştıkları ve kilo verdikleri görülmüştür. (4)

Bitki çaylarınıza yağ yakıcı ve ödem engelleyici özelliği olan tarçını; hem lezzeti hem yararlanımı arttırmanız için öneririz.

Neden Bitki Çayları ve Yağ Yakıcı Çaylar?

Burada asıl soru “zayıflamak için bitkisel çaylara neden ihtiyaç vardır?” Çünkü bu seçenekler hem rutin zayıflama şartlarından çıkıp özgür bir şekilde hareket edebilmenize yardım eder hem de kendinize uygun tarifler ve lezzetler bulmanızı; bu süreci daha deneysel ve eğlenceli hâle getirmenizi sağlarlar.

Bitkisel çayları leziz motivasyon kaynakları olarak düşünebilirsiniz. Yağ yakmanıza yardımcı olurken genel sağlığınıza da katkıda bulunurlar. Ödem atmanıza yardım eder, antioksidan görevi görürler. Bu sebeple yağ yakıcı çayları diyetinizde mutlaka bulundurmalısınız.

“En İyi Sağlıklı ve Hızlı Zayıflama Yöntemleri“ni öğrenmek için tıklayın!

Reklam

GU Enerji Jel Nedir, Ne İşe Yarar, Nasıl Kullanılır?

Yazar

Tuğçe Mutlu

-

0

Koşu ve bisiklet sizin tutkunuz ise daha uzun süre antrenman yapabilmeniz için enerjinizi arttıracak bir önerimiz var!

GU Enerji Jel Nedir?

Gu enerji jelleri (GU energy gel), koşu ve bisiklet sporları gibi dayanıklılığınızı test eden ve performansınızın büyük önem taşıdığı dallar için yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Bu kullanım alanlarının başında gelen koşu sporu dolayısıyla koşucu enerji jeli olarak da bilinmektedir. Fakat şunu belirtmek gerekir ki hızlı enerji elde etmek istediğiniz her alanda bu jellere başvurabilirsiniz!

Tek bir pakette 100 kalori, elektrolikit ve aminoasit içeren bu karbonhidrat jelleri pratik kullanım özellikleri ile özellikle sporcuların ilgisini çekiyor!

GU Enerji Jel Ne İşe Yarar?

Neden GU enerji jeli kullanmalıyım sorusunun cevabı olarak şunları söyleyebiliriz; çok kolay sindirilen maltodekstrin ve fruktoz kaynaklı karbonhidrat belişenleri sayesinde, bedensel aktivite esnasında gereksinim duyulan glikojen desteğini en üst düzeyde ve devamlı bir çizgide sağlayabiliyor. GU karbonhidrat jel taşınma kolaylığı açısından çok avantajlı olmaktadır. Enerji jel tüpünün bir adedi(32 gr) yaklaşık bir muza eşdeğer enerji sağlamakla birlikte, sindirimi muza göre çok daha hızlı olduğundan hemen kanınıza karışır. Şişkinlik yaratmadığı gibi tüm performansınızda enerji desteğini en hızlı şekilde sağlar.

Enerji veren Gu enerji jel tekli ürünü incelemek için linke tıklayabilirsiniz.

GU Enerji Jel Kullanımı Nasıldır?

Güçlü enerji kaynağı, kolay kindirim, hızlı etki, pratik kullanım gibi özellikleri ile dikkat çeken “GU enerji jeli nasıl kullanılır?” sorusunun cevabı ise “acil bir şekilde enerji ihtiyacı hissettiğiniz her zaman paketinden tüketilebilir” şeklinde verilebilir.

Yarışma veya antrenman boyunca terle atılan sodyum, vücudun su dengesini koruyan en öncelikli elektrolikittir. GU Enerji Jel, bir pakette 60 mg sodyum içeriği ile bu ihtiyacı da hızlı bir biçimde karşılar.

GU Enerji Jeli Kimler Kullanır?

Koşucular, bisikletçiler, dağcılar, yüzücüler ve enerjisi biten herkes bu anında kana karışan enerji jelleri gönül rahatlığı ile tercih edebilir.

GU Enerji Jel tek pakette 450 mg izolösin (BCAA) amino asidi içerir. İzoösin, aktivite süresince kaslarda oluşabilen hasarı ve zihinsel yorgunluğu azaltmaya yardımcı olabilen amino asitlerin başında geliyor.

Gu Jel Faydaları ve Avantajları Nelerdir?

GU jel enerji desteğinin dünya çapında büyük bir hayran kitlesi olduğunu söylemeden geçmemek lazım! Çünkü özellikle outdoor sporları yapanlar, kampçılar, dağcılar ve bisikletçiler için gezintiler sırasında sindirimi kolay, depolanması ve taşıması çok pratik olması büyük artılarından sadece birkaçı… Hızlı etki yaratması sizi düşündürmesin çünkü kullanıcılar bu etkinin uzun süre devam ettiğini ve performansın sonrasındaki gün bile kas ağrılarında azalmalar olduğunu ifade etmişler. Yani kaslar fazla kullanıldığında oluşan kas yırtılmaları Gu jelin sağladığı enerji sayesinde kolayca toparlanır ve kaslarınız hızlı bir onarım sürecine girer. Müjde! Çünkü bu durum aslında kas kazanımı anlamına geliyor!

Gu jel atletik yetenekleri de artırabiliyor. Temelde, bahsettiğimiz aynı sebeplerden dolayı, uzun süren yolculuklarda GU kullanmak enerji seviyesinin düşmemesini sağlıyor ve tabi ki taşıması da çok kolay. Böylece özellikle tehlikeli yolculuk ve performans durumlarında kişi dinç ve enerjik hissettiğinden birçok bedensel negatif olumsuzluğu yaşama riski de azalmış oluyor.

GU Enerji Jelleri (24 x 32g) enerji deposudur ve sodyum, BCAA içeriği ile tam bir sporcu dostudur. Sodyum, elektrolitler ve BCAA’ların eklenmesi, antrenman yapan ve yarışan sporculara belirli yararlar sağlar. Sodyum, hidrasyona yardımcı olan bir elektrolittir, amino asitler zincirleri, lösin, valin ve izolösin, kas hasarını azaltmaya yardımcı olur ve zihinsel yorgunluğu dengelemeye yardımcı olur. Bu arada, amino asit beta-alanin, kas içi tampon karnosinin oluşumunu kolaylaştırmaya yardımcı olurken, ornitin alfa-ketoglutarat, kas onarımını arttırmaya yardımcı olur.

Gu enerji jel fiyat performans olarak beklentilerinizi karşılıyorsa linke tıklayarak ürünü satın alabilirsiniz.

Lezzet Çeşitliliği Açısından GU Enerji Jel

Diğer bir yandan GU Jel kategorisinde birçok tat seçeneği bulunuyor, oldukça iyi tat seçeneklerinin olduğu da gelen yorumlar arasında!

En iyi GU jel karamel aromalı seçeneği en çok tercih edilen tatlardan. Tadı olduğunu düşündüğünüz çeşidi aldıktan sonra, artık uzun yollara çıkarken ne yiyeceğinizi ve günlük besin ihtiyacınızı düşünmeyeceksiniz!

Kafein, karamel, limon lezzet seçenekleri en tercih edilenler arasında yer alsa da GU enerji jeller birçok farklı tat opsiyonu da sunuyor ve daha iyi haberimiz ise; bu tatlar gerçekten çok beğeniliyor! Kullanıcı yorumlarına göre GU sporcu jeli tatları damak zevkine de hitap etmeyi başarıyor. Kahve ve çikolata seçenekleri genellikle tatlı severlere hitap ederken, meyve aromaları ise daha hafif ve çok lezzetli olarak değerlendirilmiştir; muz, böğürtlen, çilek, portakal bu seçeneklerden sadece birkaçı…

GU, uzun bir yolda iken beslenme ve enerji elde etmenin pratik bir yoludur. Uzun süre devam edebilmek için iyi beslenmek zorunluluktur. Muz, sporcu içecekleri, incir çubukları veya güç çubukları ve jeller gibi birçok farklı yolla bunu yapabilirsiniz. GU enerji jelleri kolayca çantanıza atabileceğiniz ve vücudunuzu sindirim açısından yormayan bir seçenek.

Jellerin dokusu ve kıvamı yoğurttan biraz daha yoğundur. Çilek enerji jeli en beğenilen GU jelleri arasında. GU enerji jeli fiyat yelpazesi çeşitlilik gösteriyor, sevdiğiniz tada ve istediğiniz miktara karar vererek ürünleri inceleyebilirsiz!

Siz spor yaparken fazla yağın enerjiye dönüşerek yakılmasını sağlayacak karnitin hakkında bilgi almak için “Yağın Enerjiye Dönüşümünü Destekleyen Karnitin Hakkında Her Şey” yazımızı okuyabilirsiniz.

GU Jelin İçeriğinde Neler Bulunur?

GU Enerji Jel’in dikkat çeken özellikleri şöyle sıralanıyor;

1 pakette 100 kcal
450 mg BCAA amino asidi
60 mg sodyum
0 yağ
%2 C vitamini
60mg Sodyum
40 Mg potasyum

GU enerji jel içerisinde bulunan BCAA amino asidi kas gelişimi ve performans açısından oldukça önemlidir. Bu dallı zincirli amino asit lösin, izolösin ve valinden oluşur. Araştırmalar BCAAların fiziksel performansa bağlı yorgunluğu azaltabildiğini ve içerisindeki amino asitlerin kas kütlesi artışına destek olabildiğini gösterir. (1, 2)

Gu jeller maltodekstrin, fruktoz içerdiğinden kolay emilim özelliğine sahiptir. Bu yönü sayesinde içerdiği karbohidratlar mide rahatsızlıklarını azaltırken kullanımları da bir hayli kolaydır.

Jel formda hızlı sindirilebilen karbonhidrat kaynağıdır.
Gluten içermez, vejetaryen kullanımına uygundur.
Zorlu eğitimler ve rekabet gerektiren performanslarda etkilidir.
Amino asit beta-alanin, kas içi tampon karnosin oluşumunu desteklemeye yardımcı olur.
Servis başına 60 mg sodyum içerir ve elektrolitler açısından zengindir.
İçeriğinde limon, maltodekstrin, su, fruktoz, lösin, ornitin alfa-ketoglutarat (okg), sodyum sitrat, valin, deniz tuzu, potasyum sitrat, kalsiyum karbonat, beta-alanin, doğal lezzet, izolösin, sitrik asit, gellan sakız, tartarik asit, ayçiçek yağı, sodyum benzoat (koruyucu), potasyum sorbat (koruyucu), malik asit gibi doğal bileşenler bulunur.

GU sporcu enerji jeli servis başına 32 gramdır ve 21 g karbonhidrat içerir.

Hızlı etkili doğal fruktoz (meyve şekeri) içeren bir içeriği olduğundan enerji seviyenizi artırmak için güvenle kullanabilirsiniz.
Maltodekstrin formundaki kompleks karbonhidratlar (kompleks / basit karbonhidrat karışımının% 70-80’i) zamanla glikoz seviyelerinizi düzenler ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.
Antioksidan vitaminlerden C & E ile serbest radikallerden gelebilecek saldırılara karşı kasları savunur.

Gu Jel Yorumları

Enerji jel kullananlar bu ürünü şöyle yorumlamaktadır; kullanıcı deneyimleri Gu jelin anında bir enerji tasarrufu yerine performansın tamamında yavaş yavaş bir enerji artışı sağladığını belirtiyor. Açlığı dindirip baş ağrısını azaltmaya (özellikle uzun süren sıcak yolculuklarda) ve kas ağrılarının azalmasına yardımcı oluyor. Gu jel tüketildiğinde performans sırasında enerji artışının olmasının yanı sıra yolculuktan veya antrenmandan sonra ve ertesi günde uygun beslenme ile desteklendiğinde kas yorgunlukları en aza iner ve sporcu kendini daha az yorgun hisseder. GU kullanmak için illa sporcu olmak zorunda da değilsiniz, ama çok fazla enerji ve kalori harcıyorsanız ve bir şekilde telafi etme ihtiyacı hissediyorsanız Gu jeller tam size göre takviye gıdalar!

Son olarak, aşağıda sizin için seçtiğimiz bazı kullanıcı enerji jel yorumları bulunmaktadır:

[yasr_overall_rating]

Reklam

71 Yaşında 20 Kilo Veren Şef Paula Deen Sizce Hangi Rengi Mutfağından Çıkardı?

Yazar

Elif Akagün

-

1

Amerikalı ünlü şef Paula Deen ile tanışın. Kendisi en ünlü şeflerden biri, mutfağına girdiğinizde güney usulü yemekler ile bolca karşılaşıyorsunuz. Amerikalıların oldukça sevdiği Paula Deen 71 yaşında olmasına rağmen birçok kadının hatta birçok kişinin deneyip de başaramadığı, pes ettiği bir şeyi başardı: tam 20 kilo verdi.

Kilo vermek bazen oldukça zorlayıcı olabiliyor ve bahaneler ile yapamadığımızı kendimize kabullendiriyor olsak da dünya çapından birçok başarı hikayesi doğuyor. Şef Paula Deen de o hikayelerden birine sahip. Birazdan Paula’nın 71 yaşında nasıl kilo verdiğinden ve kilo vermeye nasıl karar verdiğinden de bahsedeceğiz.

Ancak şunu unutmayın, Paula bir aşçı ve doğal olarak tüm işi yiyecekler ile ilgili. Eğer tüm gün mükemmel yemekler hazırlar ve bunu milyonlara sunarken o kilo verebiliyorsa siz de bunu rahatlıkla başarabilirsiniz!

Gelelim Paula’ya. Ünlü şef mutfağından bir renge ait yiyecekleri çıkardığını ve bu sayede kolay bir şekilde kilo vermeye başladığını belirtiyor. Peki bu renk ne?

Paula Deen: Tıka Basa Yiyordum!

Kendisini pisboğaz olarak tanımlayabileceğinizi dile getiriyor. Eskiden özellikle sevdiği şeylerde ayırt etmeden çok çok büyük miktarlarda yiyebiliyormuş. Şimdi ise Paula porsiyonlarını makul bir şekilde ayarladığını söylüyor. Bir bisküvi yiyebilirisiniz ama koca kavanozu bitirmenize gerek yok diyor.

I'm visitin' with my friend @dr_oz tomorrow and cookin' up a yummy dish from my new book, At the Southern Table with Paula Deen, while I'm at it. Be sure to tune in tomorrow! #pauladeen #atthesoutherntable

A post shared by Paula Deen (@pauladeen_official) on Oct 10, 2017 at 11:49am PDT

Hollywood filmlerinde de ışık saçan enerjik yapısı ile yer almış olan Paula, tip 2 diyabet sebebi ile ameliyat olmak zorunda kalmış. Ameliyat sonrası dönemde bir gün eve gelirken beslenmesi üzerinde ciddi bir değişiklik yapması gerektiğine karar vermiş ve mutfağına girdiği gibi bazı ürünleri çöpe atmış.

Beyazlara Dikkat

Bu ürünler beyaz renkli olan her şeydi diyor Paula; beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz pirinç, un, beyaz patates… Esasında mutfağındaki kıyım daha çok beyaz karbonhidratlardan oluşan Paula, o gün itibari ile et tüketimini daha çok yapmaya, sebzeleri ızgara ve haşlama bir şekilde pişirmeye yoğunlaşmış. Güney usulü leziz yemeklerini ekranlarda pişirmeye devam ederken evde diyet listesi için program hazırlarken daha hafif ama besin değeri yüksek yiyeceklerden tutmaya başlamış.

Michael & I are hopin' your week is going well so far! Tell us about it, won't you? #pauladeen #love #family #marriage #husband

A post shared by Paula Deen (@pauladeen_official) on Jul 25, 2018 at 4:55pm PDT

Paula eşi ile birlikte başladıkları diyeti tam 4 ay boyunca sürdürmüş ve nihayetinde 20 kiloya yakın bir kilo kaybı ile mükemmel bir başarı elde etmiş. 71 yaşında yıllardır süregelen beslenme alışkanlıklarını kırıp yepyeni ve sağlıklı bir sistem kurması özellikle ameliyat sonrası genel sağlığını hızla iyileştirmesine de katkıda bulunmuş.

Slow cookers are real lifesavers when you're busy. What are your favorite slow cooker recipes? Share with all of us busy folks! #pauladeen #cooking #food #busy

A post shared by Paula Deen (@pauladeen_official) on Feb 16, 2018 at 8:05am PST

Yine de Paula da sevdiği “zararlı” sayılabilen yiyecekleri tamamen hayatından çıkarmış değil. Şeker yeme ihtiyacı olduğunda 10 dakika kadar karamelli şeker emdiğini ve hem tadına bayıldığını hem de isteğini hafiflettiğini dile getiriyor. Ayrıca en sevdiği kekler, tartlar ve pastalar gibi kaçamak öğünleri ise özel günlere ve hafta sonlarına ayırmış durumda. Paula bu yiyeceklerden tamamen vazgeçmeyi düşünmediğini söylüyor.

Paula Deen bu çabası ile televizyonların güleryüzlü toplu şefi olmaktan, televizyonların güleryüzlü ve zayıf şefi olmaya tam 71 yaşında terfi etmiş durumda!

Reklam

Bayramı Sağlıklı Geçirmek İsteyenlerin Mutlaka Dikkat Etmesi Gereken 10 Kural

Yazar

Elif Akagün

-

0

Kurban Bayramı’na günler kala hepimizi tatlı bir telaş sardı. Birbirinden lezzetli ikramlar, harçlık bekleyen minikler ve en önemlisi ise sevdiklerimizle bir arada olacağımız keyifli anlar bizi bekliyor. Günlük beslenme alışkanlığımızın dışında midemize aniden yüklenmek ve yüksek kalorili besinler tüketmek hazımsızlık ile şişkinliğe yol açabiliyor. Daha da önemlisi, kan şekerinde gelişen düzensizlikler nedeniyle baş ağrısı, baş dönmesi, uyuklama, terleme, mide bulantısı ve kalpte ritim bozukluğu gibi problemler gelişebiliyor. Bu sorunlardan özellikle de diyabet ve kalp hastaları etkileniyor, hatta hayatları bile tehlikeye girebiliyor.

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman bayramda tatlı yemenin belki de en büyük risklerden birini oluşturduğuna dikkat çekerek, “Çünkü, lifli gıdalar tüketerek sindirim sistemini optimum şekilde çalıştırmak yerine, posa içeriği olmayan ve sadece kalori içeren tatlılar tüketmek, bayram boyunca metabolizmanın normal çalışma sürecini zorlaştırabiliyor” diyor. Ozman, Kurban Bayramı’nı sağlıklı geçirmeniz için dikkat etmemiz gereken noktaları anlattı, önemli önerilerde bulundu.

Bayramda Sağlıklı Beslenme İle İlgili 10 Önemli Öneri

1. En kritik öğünü asla atlamayın

Bayram kahvaltısı belki de en özenilen, en mükellef geçen öğün. Buradaki kahvaltı düzeni için dikkat etmeniz gereken şey, yumurta ve peynir gibi proteinlerin yanı sıra tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği gibi kompleks karbonhidratları da tüketmeniz. Böylelikle kan şekerinizi çok daha iyi dengelersiniz. Kan şekerinizdeki dalgalanmalar sizi aç hissettirir veya tüketimden kısa bir süre sonra tatlı isteği belirebilir. Bu nedenle kan şekerini dengede tutabilmek için kahvaltıda beyaz un veya beyaz şeker içeren börek, tatlı gibi yiyeceklerden de kaçının.

2. Ziyaret öncesinde protein içerikli besinler tüketin

Bayram ziyaretlerindeki tatlılara “hayır” diyebilmenin belki de en kolay yolu, ziyaretlere tok karnına gitmek. Çünkü hali hazırda aç olduğunuzda ikramları geri çevirmek çok daha zor oluyor. Et, balık, yoğurt gibi protein içerikli yiyecekler tokluk sürenizi uzatacağı için öğünlerinizde tercih edin. Ayrıca sebze, salata gibi posalı yiyecekler de hem tokluk sürenizi uzatıyor hem de akabinde yediğiniz tatlının kana karışma hızını yavaşlatıp kan şekerinizi dengede tutmaya yardımcı oluyor.

3. Şerbetli yerine meyveli tatlılar yapın

Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman bayramda şerbetli tatlılar yerine meyve tatlılarını tercih etmeniz gerektiğini belirterek şunları söylüyor: “Meyve içeriğinde barındırdığı posa sayesinde kan şekerinizin daha yavaş bir şekilde yükselmesine, bu sayede de iştahınızı ve kilonuzu çok daha kolay kontrol etmenize yardımcı oluyor. Meyvenin de şekeri olduğu için meyve tatlısı yaptığınızda çok fazla ekstra şeker eklemenize de gerek kalmıyor.”

4. Serinlemek için şekersiz komposto

Hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesi nedeniyle serinletici içeceklere eğilimimiz artabiliyor. İçeriğinde şeker bulunan içecekler yerine şekersiz kompostolar hem daha sağlıklılar hem de iştahınızı dengede tutmaya yardımcı oluyorlar. Şeker eklenmemiş, sadece meyvenin kaynatılmasıyla yapılan komposto ve hoşafları tarçın ve karanfille aromalandırabilirsiniz.

5. Bu üçlüyü aynı anda yemeyin

Kültürümüzde yer alan alışkanlıklardan biri de, bayramlarda tatlı, sarma ve börek ikram etmek. Ne yazık ki bu 3 yiyecek de şeker, pirinç ve un içerikleri nedeniyle basit karbonhidrat grubuna giriyorlar. Tek seferde çok miktarda basit karbonhidratlı yiyecekler tüketmek kan şekerini ve insülini çok fazla yükselttiği için hem tekrar acıkmanıza hem de hızlı kilo artışlarına yol açıyor.

6. Tatlının ardından süt için

Tatlılarda bulunan şeker kana hızlı bir şekilde karıştığı için hem sizi kısa bir zaman sonra tekrar acıktırması hem de yağlanma yapması çok muhtemel. Tatlı olarak sütlü tatlıyı tercih etmeniz kan şekerinizin daha yavaş yükselmesini sağlıyor. Ancak şerbetli ikramlara “hayır” diyemediyseniz, tatlının yanında veya hemen peşinden süt tüketirseniz kan şekerinizin daha yavaş yükselmesini sağlar, bu olumsuz etkilerden korunmuş olursunuz. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman özellikle şerbetli tatlılardan sonra 1 çay bardağı kadar süt tüketerek kan şekerinizi dengeleyebileceğinizi belirterek, “Ancak tatlıyı abartırsanız içeceğiniz süt de kan şekerinizi dengelemek için yeterli olmayabiliyor” diyor.

7. Tatlıların üzerine tarçın serpiştirin

Tarçın tatlı bir baharat olduğu için eklediğiniz yiyeceğin ekstra tatlı olmasını sağlıyor ve kalorisi de yok denecek kadar az. Bu nedenle tatlıların üzerine tarçın serpiştirdiğinizde tarçının tadı sayesinde çok daha az miktarda tatlı yiyerek bu isteğinizi giderebilirsiniz. Ayrıca yapılan çalışmalar tatlıların üzerine tarçın eklendiğinde mide boşalmasının geciktiğini göstermiş. Bu sayede kan şekerinizin ve insülinin daha yavaş bir şekilde yükselmesini sağlamış olursunuz ve iştahınızı çok daha kolay kontrol edersiniz.

8. Tatlıyı yemekten 2-3 saat sonra yiyin

Yemek yediğimizde kan şekeri, dolayısıyla insülin hormonu yükseliyor. İnsülin hormonu fazla yükselirse yağlanmaya yol açıyor. Yemek yedikten sonra üstüne tatlı yediğinizde insülin çok daha fazla yükseliyor. Ayrıca şekerli yiyeceklerin tüketimi insülini çok hızlı bir şekilde düşürüp tekrar acıkmaya neden oluyor. Bu yüzden tatlıyı yemek yedikten en az 2-3 saat sonra tüketmeye özen gösterin.

9. Etin yanında bol salata tüketin

Sindirim sisteminizi yeni bir düzene hazırlamanın en iyi yolu, yeterli posa tüketmek. Et, tavuk ve balık gibi yiyecekler posa içermedikleri için yanında bol salata yiyerek posa açısından desteklemelisiniz. Ayrıca bir öğün et yerseniz, diğer öğün sebze yemeğini tercih etmeniz hem sindirim sisteminizi rahatlatır, hem de çok daha az kalori almış olursunuz.

10. Günlük 4-5 fincanı aşmasın

200 ml bir fincan çayda 40 mg, 200 ml kahvede ise yaklaşık 100 mg kafein bulunuyor. Günlük aşılmaması gereken kafein sınırı ise 300 mg’dir. Fazla kafein alımının sindirim sistemi rahatsızlıkları, uykusuzluk, anksiyete ve çarpıntı gibi etkileri olabiliyor. Dolayısıyla bayramda ikram edilen çay ve kahvelerde 300 mg sınırını aşmamaya özen gösterin. Aynı zamanda çay ve kahve diüretik etki gösterebileceği için beraberinde mutlaka su tüketin.

Reklam